Şaban Ayı ve Berat Kandili

by OkuFLIX

Şaban Ayı ve Berat Kandili

Berat Kandili Vaazı -9 Temmuz 1979 İzmir Hisar Camii

Amellerin Allah’a Yükseldiği Ay: Şaban

Dağılan”, “saçılan” mânâlarına gelen “Şaban” Üç Aylar’ın ikincisidir. Bir rivayete göre Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Şaban ayında, Ramazan için pek çok hayır dağıldığı için bu aya bu ismin verildiğini ifade etmektedir. Yine Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Hz. Üsâme’nin (radıyallahu anh), “Ey Allah’ın Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), Şaban ayında tuttuğun kadar başka aylarda oruç tuttuğunu göremiyorum (sebebi nedir?)” şeklindeki sorusuna: “Bu, Recep’le Ramazan arasında insanların gaflet ettikleri bir aydır. Halbuki O, amellerin Rabbü’l Âlemin’e yükseltildiği bir aydır. Ben, oruçlu olduğum halde amelimin yükseltilmesini istiyorum.” diyerek cevap vermiştir. (Nesâi, Savm 70)

Aynı hakikati bize Hz. Aişe de (radıyallahu anhâ) şöyle ifade buyurmuşlardır: “Resûlüllah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Şaban ayındaki kadar oruçlu olduğu bir ay görmedim.(Müslim, Sıyâm, 178)

Bütün bunların yanı sıra, bir başka hadis-i şerifte Şaban ayında tutulan orucun ne kadar ehemmiyetli olduğu şöyle anlatılmaktadır: “Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) Ashab-ı Kirâm’dan birisine hitaben; ‘Sen bu ayın (Şaban ayının) ortalarında bir oruç tuttun mu?’ diye sordu. O sahabi, ‘Hayır tutmadım’ şeklinde cevap verdi. Bunun üzerine Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) ‘O halde Ramazan’dan çıkıp iftar ettiğinde o tutmadığın oruç yerine iki gün oruç tut.’ buyurdu.(Müslim, Sıyâm, 200)

Efendimiz’i (sallallahu aleyhi ve sellem) mübarek bir gölge gibi takip eden güzide ashâbı O’na, hayatta karşılaştıkları her durum hakkında sorular sorarak cevabı verilmeyen hiçbir mesele bırakmıyorlardı. İşte bunlardan biri olan Hz. Enes’den (radıyallahu anh) rivayet edilir. “O, on bir ayın sultanı olarak da adlandırılan Ramazan ayından sonra hangi orucun en faziletli olduğunu sorunca Allah Resûlü’nden (sallallahu aleyhi ve sellem) şu cevabı alır: “Ramazan’ı ta’zim için Şabân ayında tutulan oruç!” Başka bir defasında Hz. Enes Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem), “Hangi sadaka efdaldir?” şeklinde bir soru daha sorunca, Allah Resûlü bu soruya da, ‘Ramazan’da verilen sadaka!’ cevabını verir.” (Tirmizî, Zekât 28)

Berat Kandili

Şaban ayı içerisinde Berat Kandili vardır. “Berat” kelimesi, “Borçtan, isnat edilen suçtan, ruha azap veren sıkıntılardan kurtulmak, iki şey arasında ilişki olmaması, kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması” gibi anlamlara gelir. Bu yüzden Berat Kandili, Müslümanların kurtuluş vesikası anlamına gelen beratlarını almalarına da vesile olabilecek çok değerli bir gecedir.

Müslümanların Şaban ayının on beşinci gecesinde Allah’ın (celle celâluhû) affı ve bağışlaması ile günahlarından kurtulacağı umularak bu geceye Berat Gecesi denilmiştir. Bu gecenin diğer gecelerden daha fazla ibadet ile geçirilmesinin sebebi, Hz. Muhammed’den (sallallahu aleyhi ve sellem) rivayet edilen şu hadistir: “Allah (celle celâluhû) Şaban ayının yarısında kullarının hallerini gözden geçirir, müşrik ve kindar olanlardan başka herkesin günahlarını affeder.(Tac, 2/93) buyuran Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) yeryüzündeki bütün insanların yağan rahmetten istifade etmesi için bize yol gösteriyor.

Şaban’ın ortasındaki geceye Berat isminin dışında; mânen verimli, feyizli, bereketli ve kutsî bir gece olduğu için mübarek gece; iyi değerlendirildiği takdirde günahlardan arınma ve suçlardan temize çıkma imkânı Allah tarafından verildiği için Sâk (Berat, Ferman, Kurtuluş Belgesi) Gecesi; lütuf ve ihsanı aşkın, af ve merhameti engin olan Allah’ın ikram ve iltifatlarına erişildiği için de Rahmet Gecesi denilmiştir. (İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte, 3/288)

Yapılacak duaların geri çevrilmeyeceği müjdesinin de verildiği (Suyûtî, Celalüddin, Câmiu’s-Sağîr, 3/454) gecelerden biri olan Berat Gecesi’nin mübarekliğini ve özelliklerini ifade eden hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir: “Allah Teâlâ, Şaban ayının on beşinci (Berat) gecesinde -rahmetiyle- dünya semâsına iner, orada tecellî eder ve Kelb Kabîlesi’nin koyunlarının tüyleri sayısından daha çok sayıda günahkârı affeder.(Tirmizî, Savm, 39; İbn Mace, İkâme, 191) Başka bir rivayete göre de Hz. Peygamber’e (sallallahu aleyhi ve sellem), “Şaban’ın ortasındaki geceyi (Berat Kandili’ni), ibadetle değerlendiriniz; gündüzünde de oruç tutunuz! Allah Teâlâ o akşam güneşin batmasıyla dünya semâsında tecellî eder ve fecir doğana kadar, kendisinden af isteyen, rızık isteyen, uğradığı musibetten kurtulup afiyet isteyenlerin olup olmadığını sorarak bu ihtiyaçlarla gelenlerin dertlerine derman olur.(İbn Mace, İkâme, 191) buyurmuştur.

Her ne kadar bazı Islâm âlimleri, “Biz Onu (Kur’ân’ı) kutlu bir gecede indirdik. Çünkü biz haktan yüz çevirenleri uyarırız. O öyle bir gecedir ki, her hikmetli iş, tarafımızdan bir emir ile o zaman yazılıp belirlenir.” (Duhân, 44/3-6) ayetinin Berat Gecesi’ne işaret ettiğini söylemiş olsalar da, İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre bu gece Kadir Gecesi’dir. Çünkü diğer âyetlerde Kur’ân’ın Ramazan ayında (Bakara, 2/185) ve Kadir Gecesi’nde (Kadr, 97/1) indiği açıkça bildirilmektedir. Bu iki farklı görüşü sonradan ele alan İslâm âlimleri, bu konuda şöyle bir neticeye varmışlardır: Bu takdirde Kur’ân’ın tamamının Berat gecesi Levh-i Mahfuz’dan dünya semâsına indiği, Kadir Gecesi’nde de görevli kâtipler tarafından yazılıp, âyetlerin Cebrâil (aleyhisselâm) tarafından Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) peyderpey indirilmeye başlandığı şeklinde bir yorum ortaya çıkmaktadır ki bazı müfessirler bu görüşü benimsemişlerdir. Bu gecede Kur’ân-ı Kerim Levh-i Mahfuz’dan alınmış ve bir bütün halinde dünya semâsına indirilmeye başlanmıştır. Bu hakikate işaret eden Bediüzzaman Hazretleri şöyle der: “Berat gecesinde, beşerin kader programı nev’inden bir İlâhî icraat yapıldığı için, bu gece Kadir Gecesi kudsiyetindedir; ve bütün senenin bir çekirdeği hükmündedir.” Bu gece hürmetine, pek çok günah bağışlandığı için geceye Berat Gecesi denilmiştir. Yine Ömer Nasuhi Bilmen’in ifadeleri içerisinde bu gece ile ilgili özellikler şöyle sıralanabilir: “Bu gece mahlûkatın bir sene içindeki rızıklarına, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacaklarına, diriltilip öldürüleceklerine ve ecellerine dair Allah tarafından meleklere malûmat verileceği beyan olunmaktadır.

Bazı âlimlere göre Berat Gecesi’nde; emirlerin Levh-i Mahfuz’dan yazılmasına başlanır, kâtip melekler bu geceden, gelecek senedeki aynı geceye kadar olacak olan vak’aları yazar ve bu işler Kadir Gecesi bitirilir. Rızıklarla alâkalı defter Hz. Mikail’e (aleyhisselâm); harpler, zelzeleler, sâikalar (yıldırımlar), çöküntülerle ilgili defter Hz. Cebrail’e (aleyhisselâm); amellerle alakalı defter, dünya göğünün sahibi olan Hz. İsrâfil’e (aleyhisselâm); musibetlere ait nüsha da Hz. Azrail’e (aleyhisselâm) teslim olunur. (İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte, 3/287)

İslâm kaynaklarında Berat Gecesi’nde beş hasletin varlığından da bahsedilmektedir:

1- Bu gecede her önemli işin hikmetli bir şekilde ayrımı ve seçimi yapılır.

2- Bu gece yapılan ibadetin (kılınan namazların, okunan Kur’ân’ların, yapılan dua ve zikirlerin, tevbe ve istiğfarların), gündüzünde tutulan oruçların fazileti çok büyüktür.

3- Bu gece, ilâhî ihsan, feyiz ve bereketle dopdolu bir gecedir.

4- Bu gece, mağfiret (bağışlanma) gecesidir.

5- Resûl-i Ekrem’e (sallallahu aleyhi ve sellem) şefâat hakkının tamamı (şefâat-ı tâmme) bu gece verilmiştir.

Bu gece her tarafı kaplayan rahmet, merhamet ve lütuftan tevbe etmedikleri takdirde şu kimseler istifade edemezler:

1- Allah’a ortak koşanlar.

2- Kalpleri düşmanlık hisleriyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler.

3- Müslümanların arasına fitne sokanlar.

4- Akraba bağını koparanlar.

5- Gurur ve kibir sebebiyle elbiselerini yerde sürüyenler.

6- Anne ve babalarına isyanda devam edenler.

7- Devamlı içki içenler.

Berat Kandili Duası

Related Posts